EKG ve SFT
11 Şubat 2022

logo.png

EKG nedir?

Çoğunlukla göğüs ağrısı şikayetiyle hekime başvuran kişilerin olası kalp krizi riskinin değerlendirilmesi için uygulanan EKG, deri üzerine yapıştırılan elektrotlar yardımıyla çekilir. Kalbin her kasılışında yarattığı elektriksel aktivitenin ölçümü sayesinde, kalp hakkında detaylı bilgiye sahip olunur. Kalpte yer alan kulakçık ve karıncıkların yarattığı kasılma ve gevşeme hareketini, kalbin hücre grupları tarafından uyarılmasını ve bu uyaranın iletimi sırasında ortaya çıkan elektriksel faaliyetin EKG ile ölçümlenmesi için hastanın vücuduna 10 adet elektrot yapıştırılır. Bu elektrotlar kablolar ile EKG cihazına bağlıdır. Elektriksel aktiviteye ait veriler, EKG cihazı tarafından grafiklere dönüştürülür ve EKG cihazının yazıcısı tarafından elektrokardiyogram adı verilen bir kağıda basılır. Bu kağıt 1x1 ve 5x5 mm. boyutlarında karelerden oluşur. 1x1 mm. boyutundaki karelere her 0,04 saniyede oluşan elektrik aktivitesine ait grafikler yazdırılırken; 5x5 mm boyutunda olan karelere ise 0,2 saniyede oluşan aktiviteye ait veriler yazdırılır. EKG cihazı, P, Q, R, S, T ve U dalgalarından oluşan kalp atımlarını elektrokardiyogram üzerine kaydeder. Bu dalgaların oluşturduğu grafiksel değerler hekime, hastanın kalp sağlığı hakkında bilgi verir. EKG cihazı kolay taşınabilir olması nedeniyle her yere götürülebilir. Böylece yatan hastanın EKG odasına götürülmesi gerekmez. Ağrısız, acısız bir yöntem olması ve işlem süresinin yaklaşık 2-3 dakika sürmesi hem hasta hem de hekim için kolaylık sağlar. Kalp sağlığı hakkında pek çok verinin hızla ölçülmesini sağlayan EKG, günümüzde kardiyologlar ve acil hekimleri tarafından sıklıkla kullanılan bir tanı yöntemidir.

EKG nasıl çekilir?

Elektrokardiyografi, çoğunlukla göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi, göz kararması ve bayılma gibi şikayetler ile kardiyoloji uzmanına başvuran kişilere çekilir. Herhangi bir riski bulunmayan ve tamamen güvenli bir test yöntemi olan EKG, yalnızca kalbin oluşturduğu elektriksel aktiviteyi kaydeder. Kalp işlevinin değerlendirilmesinde altın standart hâline gelen EKG sayesinde kalp kasının kasılması, ritim ve iletim bozuklukları anlaşılabilir. Hastanın, özel bir hazırlık yapması gerekmeyen işlem, özel bir odada yapılır. İşlem öncesinde, boyun ve bilekte yer alan takıların çıkarılması önemlidir. Hastanın belden yukarısındaki kıyafetleri çıkarması ya da mümkünse yukarı sıyırması ve muayene masası üzerine sırt üstü yatması istenir. Elektrotların daha iyi yapışması için cilt yüzeyi özel bir solüsyonla temizlendikten sonra elektrotlar, göğüs, bacak ve kol bölgesine yapıştırılır. 2-3 dakikalık çekim boyunca hastanın çok fazla hareket etmemesi ve konuşmaması istenir. Çekim tamamlandıktan sonra kişi hazırlanırken EKG cihazı tarafından elde edilen veriler grafiğe dönüştürülür ve elektrokardiyogram adı verilen kağıda yazdırılır. Herhangi bir ilaç kullanımı gerektirmeyen işlem sırasında ağrı ve acı hissedilmez. Vücuda herhangi bir zararı bulunmayan EKG çekimi sonrası kişi günlük yaşantısına geri dönebilir. Hekim muayene bulguları ile birlikte EKG sonucunu değerlendirir. Elde edilen verilere göre hekim, ek tetkik isteyebilir ya da tedavi düzenleyebilir. Elektrokardiyografinin ayrıca eforlu EKG, holter EKG gibi farklı türleri de bulunur.

Kalp sağlığınızın için siz de düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

SFT (Solunum Fonksiyon Testi)
Solunum fonksiyon testi spirometre adı verilen özel bir cihaz yardımıyla solunum manevraları sırasında akciğer fonksiyonlarını objektif olarak ölçme ve değerlendirme işlemine denir.

Solunum fonksiyon test işleminin yapılması asla zor değildir. Kişinin yapması gereken spirometrinin ağızlığını dudakları arasına yerleştirerek çok derin bir nefes ile akciğerlerini şişirdikten sonra kuvvetli ve hızlı bir şekilde üfleyerek akciğerlerindeki havayı tamamen boşaltması ve derin bir nefes alma işlemini tamamlaması ile test işlemi sonlandırılır. Bu ölçümlerle akciğerlerin kapasitesi, büyük ve küçük hava yollarının darlıkları ölçülmüş olur.   

Hava yolu darlığı yapan astım, KOAH (hava yolu darlığı yapan kronik bronşit ve/veya amfizem) gibi bir gurup hastalığın tanısı, bu hastalıkların ağırlık derecelerinin saptanması ve takibi için yapılan son derece önemli testlerdir. Astım, KOAH gibi hastalıkların hava yolları akımını ölçmeden tanı koyulması tıpkı kan basıncını ölçmeden hipertansiyon tanısının konulması kadar uygunsuzdur.

Solunum fonksiyon testi kimlere yapılmalı?

1-Nefes darlığının kalp veya akciğer kaynaklı olup olmadığının araştırılmasında

2-Bronş astımı ve KOAH tanısının konulmasında ve derecesinin belirlenmesinde

3-Uzun yıllar sigara içen öksürük ve/veya hırıltılı solunum şikayeti olanlara

4-Uzun yıllar sigara içen 45 yaş üzeri bireylere

5-Kirli hava veya meslek hastalıklarına maruz kalanlara

6-Ameliyat olacak hastalarda cerrahi riskin değerlendirilmesinde 

7-Uzun süre inatçı öksürük şikayetleri olanlara.

 

Hastanemizde EKG ve SFT Birimimiz A Blok, 1.Kat Poliklinikler Bölümünde Hizmet Vermektedir.